Ömer Fethi Gürer: Hayvan İthal Ettik Ama Sorunlar Devam Ediyor

Hayvancılıkla geçinen üreticilerle buluşan CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yıllardır süren hayvan ithalatına rağmen et ve süt sorunlarının halen devam ettiğine dikkat çekti.

2010’dan günümüze kadar 11 milyon baş hayvanın ithal edilmesine karşın et ve süt sorunlarının çözülemediğini aktaran Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesinde hayvancılıkla uğraşan Murat Dündar’ı ziyaret etti.

Hayvancılığın et ve süt üretiminin yanı sıra tekstil, deri, kozmetik ve ilaç sanayisi gibi birçok alan için hammadde oluşturması yönüyle kritik öneme sahip olduğunu belirten Gürer, Türkiye’deki tarım işletmelerinin sayısının 3 milyonun aştığını ve bunların yüzde 62’sinin hem bitkisel üretim hem hayvancılık yaptığını ifade etti.

Bununla birlikte, sektörde yaşanan problemlerin üreticileri zora sokarak onları çiftliklerini bırakmaya ittiğini söyleyen Gürer, bu durumun üretimin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini şu sözlerle aktardı:

“Bu işin sürdürülebilirliği kalmamış demektir.”

Et ve Süt Fiyatlarında Taban Fiyat Gerekli

Holstein ve Simental gibi yüksek verimli ırkların yıl boyunca kapalı ortamda yemle beslenmesinin üreticilere yüksek maliyetler yüklediğinin altını çizen Gürer, sürekli artan yem fiyatlarının yeterli verimin alınamamasına yol açarak hayvan yetiştiricilerini zora soktuğunu dile getirdi.

Et ve süt fiyatlarının belirlenmesinde taban fiyat uygulamasının kritik öneme sahip olduğunu aktaran Gürer, fiyatlardaki pahalılığının üretimin ithalata dayalı olmasından ve yem fiyatlarının yüksekliğinden kaynaklandığını açıkladı.

Hayvan Hastalıkları ve Buzağı Ölümleri Et ve Süt Fiyatlarına Yansıyor

Türkiye’deki hayvan hastalıkları ve buzağı ölümlerinin diğer gelişmiş ülkelere göre daha fazla olduğunu aktaran Gürer, bu durumun küçük işletmelerin omuzlarına büyük bir yük bindirdiğini ve yem fiyatlarındaki artışın süt ve et fiyatlarını da yükselttiğini şu sözlerle ifade etti:

“İktidar ithalatı değil, yerli hayvancılığı desteklemelidir. Ahırdaki sorunlar, raftaki et ve süt fiyatlarına zam olarak yansıyor.”

Hayvancılıkla uğraşan üreticilerden biri olan Murat Dündar ise, girdi maliyetlerinin yükseldiğini, sabah erken saatlerden itibaren çalışmalarına rağmen emeklerinin karşılığını alamadıklarını söyleyerek şu sözlerle şikayetini dile getirdi:

“Sermayesi olan parasını bankaya yatırıyor, biz üretim yapıyoruz ama kazanamıyoruz.”

Dündar ayrıca, aşı maliyetlerinin de yükselmesi nedeniyle aşı temininde zorlandıklarını ifade ederek, bu durumun hayvan hastalıklarının yaygınlaşmasına yol açtığını belirtti. Ayrıca üretim sürecinde destek yetersizliğine de dikkat çeken Dündar, tepkisini şu şekilde dile getirdi:

“Markette 32 lira olan sütü bizden 16 liraya alıyorlar. Ulusal Süt Konseyi 18 lira 35 kuruş açıklasa da sanayici bu fiyata uymuyor. Süt fiyatı açıklandığında hemen yeme zam geliyor, bu hiç şaşmaz.”