Mardin’de Su Tüketimi Yüksek Mısıra Alternatif Ürün Talebi

Mardin’de 800 metreden su çekilerek tarım yapılan tarlalarda, üretim sürdürülemez hale geldi. Sektör yetkilileri, yüksek su tüketimine yol açan mısır yerine alım garantili alternatif ürünler için devlet destekli politikaların hayata geçirilmesini talep ediyor.

Mısır Dışındaki Ürünler İçin Alım Garantisi Çağrısı

Mardin’de su tüketimi en yüksek olan ürünlerden biri olan mısır için derin yer altı kuyularından su çekilmesi gerekiyor. Bu durum çevre ve enerji kaynaklarını olumsuz etkiliyor.

Sektör temsilcileri, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla mısır dışındaki ürünlere alım garantisi verilmesi gerektiğinin altını çizerken bir çağrı da Mardin Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter’den geldi.

Bölgedeki mısır üretiminin otuz yıldır devam ettiğini ve bu kapsamda devlet desteğiyle sulama sistemleri, kurutma tesisleri ve siloların kurulduğunu ifade eden Öter, mısır yasağının önemli bir boşluk yaratarak üreticiyi zor duruma soktuğunu ve alternatif ürünlerin net şekilde belirlenerek devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini şöyle dile getirdi:

“Devlet, mısıra alternatif ürün açıklamalı. Buna da teşvik ve alım garantisi vermelidir.”

Alım Garantisinin Olmaması Üreticiyi Kararsızlığa Sürüklüyor

Öter, mısır dışında soya ve ayçiçeği gibi ürünlerin gündeme geldiğini, ancak üreticilerin bu ürünler için de güvenli bir pazar göremediğinden üretim konusunda kararsızlık yaşadığını şu şekilde ifade etti:

“Çiftçi, ‘ekersem elimde kalır’ korkusu yaşıyor. TMO üzerinden alım garantili modeller hayata geçirilmeden bu ürünler ekilmez.”

Mısırın Su İhtiyacı Enerji Altyapısı Üzerinde Yük Oluşturuyor

Yoğun su kullanımı gerektiren mısırın üretim sürecinde enerji altyapısı üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu vurgulayan Öter, şu ifadeleri kullandı:

“Suyu 700-800 metreden çekmek çok ciddi elektrik tüketimi demek. Bu durum yalnızca tarımı değil, elektrik altyapısını da zorluyor. GAP kanallarının tamamlanması artık ertelenmemeli.”

Seracılık da Gündemde

Seracılığın da gündem maddelerinden birini oluşturduğunu aktaran Öter, bu konunun da devlet destekli ve planlı bir süreç gerektirdiğini şu sözlerle vurguladı:

“Seracılık olabilir ama plansız olmaz. Bakanlığa bağlı uzmanlar rehberlik etmeli. Hem çiftçiyi hem suyu koruyacak bir tarım politikası gerekiyor.”