Küresel Peynir Pazarı 2035’te Rekor Büyüyecek

Dünya genelinde peynir talebi hız kesmeden artıyor. Future Market Insights’ın (FMI) yayımladığı son rapora göre, bugün yaklaşık 105,5 milyar dolar (89,3 milyar avro) değerinde olan küresel peynir pazarının, 2035 yılına kadar 178,5 milyar dolara ulaşarak tarihi bir büyüme kaydedeceği öngörülüyor.
Peynir, Süt Endüstrisinin En Dirençli Büyüyen Kollarından Biri Oldu
FMI Gıda ve İçecek Bölümü Başdanışmanı Nandini Roy Choudhury, peynir pazarındaki büyümeyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Küresel peynir pazarı, süt endüstrisinin en dirençli ve istikrarlı büyüme gösteren alanlarından biri olarak kendini kanıtladı.”
Geçmişte yüzde 3-3,5 civarında seyreden yıllık büyüme oranının, son dönemde yüzde 4-5’lik bileşik yıllık büyüme oranına (CAGR) yükseldiğini belirten Choudhury, bu artışın hem Batı ülkelerindeki istikrarlı talep hem de Asya ve Orta Doğu’daki hızlı genişlemeyle sağlandığını söyledi.
Pizza ve Fast Food Zincirleri Talebi Artırıyor
Rapora göre, küresel peynir tüketimindeki yükselişte pizza zincirleri, burger restoranları ve kafe-fırın konseptleri belirleyici rol oynuyor.
Asya ve Orta Doğu’da hızla çoğalan hızlı servis restoranları, mozzarella, krem peynir ve dilimlenmiş işlenmiş peynir tüketimini ciddi ölçüde artırıyor.
Choudhury, Asya’da yaygınlaşan pizza tüketimi ve peynire olan taleple ilgili şöyle konuştu:
“Birçok Asya kentinde, ABD ve Avrupa’da yıllar önce yaşanan pizza akımı şimdi ölçekleniyor. Bu durum peynir tüketiminde güçlü bir artışa neden oluyor.”
Avrupa ve Kuzey Amerika’da Premium Peynirlere Yüksek Talep
Avrupa ve Kuzey Amerika’da kişi başına peynir tüketimi zaten yüksek seviyede olduğunu aktaran Choudhury, bu nedenle büyümenin, artık miktardan çok değer odaklı premiumlaşma üzerinden ilerlediğini dile getirdi.
PDO/PGI sertifikalı özel peynirler ve olgunlaştırılmış çeşitler, pazardaki yükselişi destekliyor.
Bu eğilimle birlikte, tüketiciler doğal, el yapımı ve yöresel peynir türlerine yönelirken, private label (perakende markalı) ürünlerin payı da artıyor.
ABD’de perakende markalı peynirlerin toplam pazar payı %40’a ulaşmış durumdayken, Avrupa’da ise enflasyon dönemlerinde tüketiciyi elde tutmak için premium private label ürünler ön plana çıkıyor.
Latin Amerika’da Mozzarella ve Çedar Rüzgarı
Brezilya, Meksika ve Arjantin gibi Latin Amerika ülkelerinde dinamikler bölgeden bölgeye değişiklik gösteriyor.
Brezilya’da pizza ve burger kültürünün etkisiyle mozzarella ve çedar peyniri öne çıkarken, Arjantin yerel üretimi, ihracatla dengelemeye çalışıyor. Meksika’da ise ABD mutfak alışkanlıklarının etkisiyle peynir çeşitliliği hızla artıyor.
Bitki Bazlı Peynirlerde Çift Haneli Büyüme
Henüz küçük bir segment olmasına rağmen, bitki bazlı peynir pazarı (yaklaşık 3-3,5 milyar dolar) çift haneli oranlarda büyümeyi sürdürüyor.
Fermentasyon ve mikrobiyal maya teknolojilerindeki gelişmeler, bu ürünlerin tat ve doku kalitesini ciddi biçimde iyileştiriyor.
Bel Group ve Danone gibi dev markalar, bitki bazlı alternatiflere yatırım yaparak uzun vadeli stratejilerini bu yönde güçlendiriyor.
Sağlık Odaklı Ürünler Yükselişte
Avrupa ve Kuzey Amerika’da artan sağlık bilinci, laktozsuz, az tuzlu ve az yağlı peynir çeşitlerine olan ilgiyi artırıyor.
Yüksek proteinli, organik ve fonksiyonel peynirler ise peyniri, sağlıklı yaşam tarzının bir parçası haline getiriyor.
Ayrıca, kalsiyum takviyeli mini peynir çubukları gibi pratik ve porsiyon kontrollü ürünler, özellikle çocuklara yönelik pazarda popülerlik kazanıyor.
Üreticiler Artan Maliyetlerle Mücadele Ediyor
Yükselen süt fiyatları, enerji giderleri ve iş gücü sıkıntısı üreticiler üzerinde baskı yaratıyor. Büyük süt ürünleri firmaları, bu sorunlara otomasyon ve enerji verimliliği yatırımlarıyla çözüm arıyor.
Choudhury, tüketim eğilimlerindeki değişimi şöyle özetledi:
“Tüketiciler yağ, tuz ve kalori içeriklerine karşı daha bilinçli hale geldi. Ancak peynir, protein ve besin değeri açısından zengin bir ürün olarak modern beslenmede hâlâ önemli bir yere sahip.”