Süt Sığırlarında Hipokalsemi Nasıl Önlenir?

Hipokalsemi, doğum sonrası dönemde hayvanların sağlığı ve verimi üzerinde ciddi etkisi olan metabolik bir hastalıktır. Yüksek süt verimi olan ineklerde daha sık görülen bu hastalık kandaki kalsiyum düzeyinin ani şekilde düşmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu yazımızda hipokalsemi nedir ve nasıl önlenir detaylıca bahsedeceğiz.
Hipokalsemi Nedir?
Süt ineklerinin en hassas olduğu dönem doğuma yakın ve doğumdan sonraki dönemlerdir. Hayvan bu dönemde hem doğum yapar hem de süt üretimine başlar. Vücut bu esnada fazlaca kalsiyuma ihtiyaç duyar. Hayvanın vücudu, bu ihtiyaç duyulan kalsiyumu hızlıca karşılayamadığında kalsiyum düşüklüğü yani hipokalsemi ortaya çıkar. Yaşanan bu kalsiyum eksikliği ile ineklerin bazıları titreme, halsizlik, yere yatma ve kalkamama gibi durumlar yaşamaktadır. Bu belirtilere klinik hipokalsemi veya süt humması denmektedir.
Bazı ineklerde klinik hipokalsemi gibi belirgin belirtiler görülmez. İştahın azalması, süt veriminin düşmesi veya ilerleyen zamanlarda başka hastalıkların belirtileri çıkabilir. Bu durumda subklinik hipokalsemi olarak adlandırılmaktadır. Yetiştiriciler, klinik hipokalsemiyi belirgin belirtilerinden dolayı tehlikeli olarak görse de asıl tehlike arz eden gizli kalsiyum eksikliği subklinik hipokalsemidir. Nedeni ileride plesenta atamama, döl tutmama, şişme, ketozis, mastitis gibi sorunlara sebep olabilecek olmasıdır. Hastalık, ineklerde görüldükten sonra tedavi edilebilmektedir. Bazı önlemleri alarak hastalığın hiç ortaya çıkmaması da sağlanabilir.
Hipokalsemi Çeşitleri ve Risk Faktörleri
Hipokalseminin klinik hipokalsemi ve subklinik hipokalsemi olarak iki çeşidi vardır. Klinik hipokalsemi bir diğer adıyla süt humması genel olarak doğumdan sonra ilk 24 ila 72 saat içerisinde görülmektedir. Belirti olarak önce hayvan titremeye ve sallanmaya başlar. Sonrasında yatağa çöker ve çöktüğü yerden kalkamaz. Hayvanın vücut ısısı düşmeye ve kulakları soğumaya başlar. İştahsızlık, halsizlik ve bazı durumlarda hayvanın boynunun s şeklinde kıvrılması klinik hipokalsemi belirtileridir.
Belirti göstermeyen gizli kalsiyum eksikliği yani subklinik hipokalsemi durumunda hayvan süt hummasında olduğu gibi halsiz değildir ve yere yatmaz. Bu nedenle yetiştiriciler çoğunlukla bunu fark etmezler. Belirti göstermese de hayvanın kanındaki kalsiyum seviyesi düşük olduğundan vücudu sessizce zarar görmektedir. Bu tür hipokalsemi yaşayan ineklerin süt verimi düşmekte, iştahı azalmakta, döl tutma oranı düşmekte ve bağışıklık sistemi zayıflamaktadır. Ayrıca rahim iltihabı, ketozis, plesenta atamama, mastitis gibi hastalıkların görülmesi daha sık olmaktadır.
Her hayvanda hipokalsemi görülmez. İneklerden bazıları diğerlerine göre daha fazla risk altında olmaktadır. Genelde ilk doğumunu yapan düvelerde hipokalsemi çok nadir görülmektedir. Hayvanlarda yaş ilerledikçe kemikler tarafından kalsiyum daha yavaş serbest bırakılmaktadır. Bu nedenle hipokalsemi daha çok 3. laktasyon ve üzeri ineklerde görülmektedir.
Yüksek süt verimi ırklarından olan holstein ve jersey gibi ineklerde hipokalsemi görülmesi daha yüksektir. Vücut ağırlığının düşük, süt veriminin yüksek olduğu jersey ineklerinde süt hummasının daha çok rapor edildiği görülmektedir. Potasyum ve sodyum oranı yüksek olan yemler ile beslenen hayvanlarda hipokalsemi riski artmaktadır. Doğumdan önce fazla kalsiyum içeren yem verilmesi vücudun tembelleşmesine sebebiyet vereceğinden doğum sonrası hayvan vücudunun kalsiyumu serbest bırakamamasına neden olmaktadır.
Hayvanların aşırı zayıf veya şişman olması doğum sonrası adaptasyonu zorlaştırır ve hipokalsemiye sebep olur.
Hipokalsemi Nasıl Önlenir?
Hipokalsemiyi önlemek için doğum öncesinde kalsiyumu aşırı vermekten kaçınmak gerekmektedir. Hayvanın yüksek kalsiyum içeren yemler tükettiğinde vücudunun tembelleşmesinden dolayı doğum sonrasında kalsiyum mobilizasyonunun yavaşladığından bahsetmiştik. DCAD diyetleri kullanmak, magnezyum takviyesi, doğumdan hemen sonra yapılacak olan kalsiyum takviyesi, yemlerdeki potasyum miktarına dikkat edilmesi ve ineklerin çok şişman veya çok zayıf olmasına dikkat edilmesi hipokalseminin önlenmesi için oldukça gereklidir.
Hipokalsemi Teşhisi ve Tedavisi
Süt humması belirtilerinin olduğundan bahsetmiştik bu nedenle yetiştiriciler bile veteriner hekime danışmadan önce hastalığın ne olduğunu anlayabilmektedir. Her yatan inek hipokalsemi olmayabilir bu nedenle yine de kesin tanı konulması için klinik muayene yani veteriner hekime danışma ve kan tahlili gibi yöntemler kullanılır. Veteriner hekimin muayene ve gözlemi ile tanı konulabilir. Kandaki kalsiyum düzeyinin tespiti en kesin tanı yöntemidir.
Toplam kalsiyum değeri 8,5 mg/dl’nin altında olduğunda hipokalsemi olarak kabul edilmektedir. Subklinik form için bu değer 6 ila 8 mg/dl arasında olabilir. Kan tahlili hemen ve her zaman yapılamadığından belirtiler dikkate alınarak hareket etmek oldukça önemlidir.
Hipokalsemi tedavisine olabilecek en kısa sürede başlamak ineğin hayatı için kritik öneme sahip olmaktadır. Yetiştiriciler veteriner gelene kadar hayvanın strese girmesini engellemek amacıyla sakin bir ortam oluşturmalıdır. Hayvanın üşümesi ve yaralanmasını önlemek amacıyla altına saman serilmelidir. İneğin boğulma riskini azaltmak için başı hafif yukarıda ve düz tutmaya çalışılmalıdır. Doğru ve zamanında yapılan veteriner hekim müdahalesi ile hipokalsemi geçiren ineklerin çoğunluğu iyileşmektedir.
Hipokalsemiyi ortaya çıkmadan önlemek tedavi etmekten daha etkili ve ekonomiktir. Bu nedenle yetiştiriciler hastalık ortaya çıkmadan veteriner hekim kontrolünde hayvanlara uygun olarak bir program oluşturmalı ve düzenli olarak takip edip uygulamalıdır.



